Omuz ağrısı, günlük hayatı olumsuz etkileyen ve yaşam kalitesini düşüren yaygın bir şikayettir. Bu ağrıların arkasında birçok farklı neden bulunsa da, en şiddetli ve inatçı olanlardan biri kalsifik tendinit adı verilen durumdur. Omuz tendonlarında kalsiyum birikimiyle ortaya çıkan bu hastalık, hastalar için dayanılmaz hale gelebilen ağrılara yol açabilir. Neyse ki, ameliyatsız ve etkili tedavi seçenekleri mevcuttur. Bu makalede, kalsifik tendinitin ne olduğunu, nedenlerini, belirtilerini ve özellikle de modern bir tedavi yöntemi olan Barbotaj‘ı detaylı bir şekilde ele alacağız.
Kalsifik Tendinit Nedir?
Kalsifik tendinit, omuz tendonlarının kemiğe yapışma bölgelerinde kalsiyum tuzlarının birikmesiyle karakterize bir hastalıktır. Tıbbi adıyla kalsiyum hidroksiapatit olan bu tuzlar, tendon dokusu içinde sertleşerek ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olur. Bu durum, genellikle 40-60 yaş aralığındaki bireylerde, özellikle de kadınlarda daha sık görülür. Hastaların önemli bir kısmı (%34-45 oranında) şiddetli ağrıdan şikayetçidir.
Hastalık, döngüsel bir yapıya sahiptir. Şiddetli ağrılı dönemler, orta düzeyde ağrılı dönemler ve ağrısız dönemler birbirini takip edebilir. Bu döngü, hastaların tedaviye başlama kararlarını ertelemelerine neden olabilir, ancak ağrısız dönemlerin kalıcı olmadığı ve hastalığın ilerleyebileceği unutulmamalıdır.

Omuzun en sık etkilenen tendonu, rotator manşet (rotator kaf) olarak bilinen kas grubunun bir parçası olan supraspinatus tendonu‘dur. Kalsifikasyonların yaklaşık %80’i bu tendonda görülür. Bu tendon, kolun yukarı kaldırılmasında kritik bir rol oynadığı için, burada oluşan kalsiyum birikimleri hastaların günlük yaşam aktivitelerini ciddi şekilde kısıtlayabilir.
Kalsifik Tendinit ve Diğer Omuz Hastalıkları Arasındaki Fark
Kalsifik tendinit, sıkça karıştırıldığı tendinit (tendon iltihabı) veya bursit (bursa iltihabı) gibi durumlardan farklıdır. Klasik tendinitte, tendon iltihaplanır ancak kalsiyum birikimi söz konusu değildir. Kalsifik tendinit ise, hem iltihaplanma hem de kalsiyum birikimi içerdiği için daha karmaşık ve ağrılı bir süreçtir. Doğru teşhis için ultrason veya röntgen gibi görüntüleme yöntemlerine başvurmak şarttır.
Kalsifik Tendinit Neden Oluşur?
Kalsifik tendinitin oluşumuna dair kesin ve tek bir neden henüz belirlenmemiştir. Ancak bilim dünyasında en çok kabul gören ve hastalığın gelişimini açıklamaya çalışan iki temel teori bulunmaktadır:
- Dejeneratif Teori: Bu eski teoriye göre, yaşlanma ve omuzun aşırı kullanımı sonucu tendon dokusunda mikro hasarlar ve dejenerasyon (yıpranma) meydana gelir. Bu hasarlı bölgeler, zamanla kalsiyum birikimine zemin hazırlar. Omuzun tekrarlayan hareketlerle zorlanması, bu dejeneratif süreci hızlandırabilir.
- Vasküler Teori: Daha modern bir yaklaşım olan bu teoriye göre, tendonun kemiğe yakın olan bölgelerindeki kan akışının azalması (hipovaskülarite) ana nedendir. Yetersiz kan akışı, tendon hücrelerinin oksijensiz kalmasına ve ölmesine yol açar. Vücut, ölen hücrelerin bulunduğu alanlara kalsiyum tuzlarını çökerterek bir tür tamir mekanizması başlatır. Ancak bu kalsiyum birikimi, ağrı ve fonksiyon kaybına neden olur.
Her iki teori de tek başına kalsifik tendiniti tam olarak açıklayamasa da, hastalığın oluşumunda rol oynayan faktörleri bir araya getirmektedir. Genetik yatkınlık, hormonal faktörler (özellikle kadınlarda östrojen seviyeleriyle ilişkisi), diyabet ve tiroid hastalıkları gibi sistemik hastalıkların da risk faktörleri arasında olduğu düşünülmektedir.
Kalsifik Tendinitin Belirtileri Nelerdir?
Kalsifik tendinit, hastalığın evresine göre farklı belirtilerle seyreder. Bu evreler, genellikle birkaç yıl süren döngüsel bir süreci tanımlar ve her evrede hissedilen ağrı ve şikayetler değişir:
- Prekalsifik Dönem: Bu dönemde, tendon hücreleri (tenositler) yapısal olarak değişerek kıkırdak benzeri hücrelere (kondrositler) dönüşmeye başlar. Henüz kalsiyum birikimi yoktur. Hastalar bu evrede hafif veya orta düzeyde bir ağrı hissedebilirler.
- Kalsifik Dönem: Bu evre, kalsiyum tuzlarının tendon dokusu içinde birikmeye başladığı dönemdir. Röntgen veya ultrasonografide tebeşir tozu kıvamında beyaz alanlar görülür. Bu birikimler, omuzda ağrı, hassasiyet ve kolu hareket ettirmede zorluk gibi belirtilere yol açar. Ağrı, özellikle geceleri artabilir.
- İstirahat Dönemi: Kalsifikasyon süreci bu evrede durur. Hastanın ağrıları azalır ve omuz daha rahat hale gelir. Bu dönem, hastalar için geçici bir rahatlama sağlar.
- Rezorptif Dönem: Kalsifik tendinitin en ağrılı evresi genellikle budur. Vücudun savunma hücreleri (makrofajlar ve granülositler) kalsiyum birikimlerini parçalamaya başlar. Bu parçalanma süreci, yoğun bir iltihabi reaksiyona neden olur. Kalsiyum parçacıkları tendon dışına sızabilir ve bursit (bursa iltihabı) veya donuk omuz (kapsülit) gibi şiddetli ağrılı durumlara benzer belirtiler ortaya çıkabilir. Bu dönemde ağrı o kadar şiddetli olabilir ki, hastalar kolunu hareket ettirmekte çok büyük zorluk çekerler.
- Postkalsifik Dönem: Kalsiyum birikimleri temizlendikten sonra başlayan bu evrede, tendon dokusu iyileşmeye başlar. Yeni kan damarları oluşur, hücreler çoğalır ve kollajen üretimi ile tendonun yapısı onarılır. Bu süreç tamamlandığında, hasta eski sağlığına kavuşur.
Bu döngüsel yapı, hastalığın doğal seyrini anlamak için kritik öneme sahiptir. Özellikle rezorptif dönemin şiddetli ağrıları, hastaları acil tıbbi yardım aramaya itebilir.
Kalsifik Tendinit Nasıl Tedavi Edilir?
Kalsifik tendinit tedavisinin amacı, ağrıyı azaltmak ve omuzun hareket açıklığını geri kazanmaktır. Tedavi planı, hastanın ağrı şiddetine ve hastalığın evresine göre kişiselleştirilir.
Geleneksel ve Konservatif Tedavi Yöntemleri
- Hafif vakalarda: Ağrı kesiciler (multimodal analjezi) ile ağrı kontrolü sağlanabilir. Bu, farklı etki mekanizmalarına sahip ağrı kesicilerin kombinasyon halinde kullanılması anlamına gelir.
- Orta ve yüksek şiddette ağrılarda:
- Omuz istirahati ve askıya alma: Şiddetli ağrılı dönemlerde omuzun kısa süreliğine dinlendirilmesi faydalı olabilir.
- Fizyoterapi: Fizyoterapistler tarafından uygulanan iyontoforez, ultrason, soğuk/sıcak uygulamalar gibi yöntemler ağrıyı hafifletmeye ve omuz hareketlerini iyileştirmeye yardımcı olabilir.
- Kortizon Enjeksiyonları: Omuz eklemine veya çevresine yapılan tek doz kortizon enjeksiyonları, şiddetli iltihabı ve ağrıyı kısa süreliğine azaltabilir. Ancak bu yöntem kalsiyum birikimini temizlemediği için kalıcı bir çözüm sunmaz.
- ESWT (Şok Dalga Tedavisi): Bazı kliniklerde kullanılan bu yöntemde, yüksek enerjili ses dalgaları kalsifiye bölgeye odaklanır. Bu dalgaların kalsiyum birikimlerini parçaladığı ve doku iyileşmesini tetiklediği düşünülmektedir. Ancak bazı kaynaklarda ESWT’nin ağrılı olması ve etkinliğinin tartışmalı olması nedeniyle tercih edilmediği belirtilmektedir.
Bu konservatif yöntemler, özellikle hastalığın erken evrelerinde veya hafif vakalarda etkili olabilir. Ancak, daha inatçı ve şiddetli kalsifikasyonlarda daha girişimsel yöntemlere ihtiyaç duyulabilir.
Ameliyatsız ve Etkili Bir Yöntem: Barbotaj
Günümüzde, kalsifik tendinit tedavisinde ameliyatsız ve kalıcı çözüm sunan en etkili yöntemlerden biri Barbotaj‘dır. Kalsifik Tendinit İğne Tedavisi olarak da bilinen bu yöntem, geleneksel kortizon enjeksiyonlarından farklı olarak hastalığı kökünden çözmeyi hedefler.

Barbotaj (İğne Tedavisi) Nedir ve Nasıl Uygulanır?
Barbotaj işlemi, bir klinikte veya poliklinik ortamında, genellikle bir ortopedi veya fizik tedavi uzmanı tarafından uygulanır. İşlem, ultrason rehberliğinde gerçekleştirilir, bu da tedavi eden hekimin kalsifikasyonun tam yerini ve büyüklüğünü net bir şekilde görmesini sağlar.
İşlem adımları şöyledir:
- Görüntüleme ve Lokalizasyon: Hasta uygun pozisyonda yatarken, ultrason cihazı ile omuz bölgesi incelenir. Kalsifik birikimlerin yeri, boyutu ve derinliği belirlenir. Bu, işlemin hassas ve güvenli bir şekilde yapılması için kritik bir adımdır.
- Lokal Anestezi: İşlem sırasında hastanın ağrı hissetmemesi için omuz çevresindeki cilt ve tendonun bulunduğu bölgeye lokal anestezi uygulanır. Bu, işlemi neredeyse tamamen ağrısız hale getirir.
- İğne ile Giriş ve Yıkama: Ultrason eşliğinde, özel bir iğne veya iki iğne kullanılarak kalsifiye bölgeye ulaşılır. İlk iğne ile bölgeye steril bir sıvı (genellikle serum fizyolojik) enjekte edilirken, diğer iğne ile parçalanan kalsiyum birikimleri dışarıya çekilir. Bu işlem, birikimlerin “yıkanması” olarak tanımlanabilir. Kalsiyumun kıvamı genellikle “diş macunu” gibi olduğu için, bu temizlik işlemi oldukça etkilidir.
- Tendonun Uyarılması: Yıkama işlemi sırasında tendonun çevresine enjekte edilen sıvı ve iğne uyarısı, o bölgedeki makrofaj ve granülosit gibi savunma hücrelerinin aktivitesini artırır. Bu da vücudun kendi kendini onarma sürecini hızlandırır ve kalan kalsiyum parçacıklarının çözünmesini teşvik eder.
- İşlem Sonrası Enjeksiyon (İsteğe Bağlı): Bazen, işlem sonrası oluşan iltihabi reaksiyonu kontrol altına almak için düşük dozda kortizon enjeksiyonu yapılabilir. Ancak bu, Barbotaj’ın kendisinden farklıdır ve asıl amacı kalsiyumu temizlemek değil, sonrasında oluşabilecek ağrıyı azaltmaktır.
Barbotaj’ın Avantajları
Barbotaj, kalsifik tendinit tedavisinde birçok avantaja sahiptir:
- Ameliyatsız bir çözümdür: Büyük cerrahi kesiler, genel anestezi veya uzun hastane yatışı gerektirmez.
- Kalıcı çözüm sunar: Sadece ağrıyı geçici olarak dindirmek yerine, hastalığın temel nedeni olan kalsiyum birikimlerini ortadan kaldırmayı hedefler.
- Yüksek başarı oranına sahiptir: Ultrason rehberliğinde yapıldığı için, kalsiyum birikimlerinin tamamına yakını temizlenebilir. Başarı oranı %80-90 civarındadır.
- Hızlı iyileşme: Hastalar, işlem sonrası birkaç gün içinde normal günlük hayatlarına dönebilirler. Yüklenme gerektirmeyen ofis işlerine ertesi gün dönmek mümkündür.
- Düşük risk profili: Cerrahiye göre enfeksiyon, kanama veya anesteziye bağlı komplikasyon riski çok daha düşüktür.
- Tekrarlanabilirlik: Gerekirse, daha büyük ve inatçı kalsifikasyonlarda birden fazla seans uygulanabilir.
Barbotaj Sonrası İyileşme Süreci
Barbotaj işleminden sonra hastanın birkaç gün boyunca omuzunu dinlendirmesi ve yüklenme gerektiren ağır fiziksel aktivitelerden uzak durması önerilir. Bu süreçte hafif ağrılar ve hassasiyet normal kabul edilir ve genellikle ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. Tendonun tam olarak iyileşmesi ve fonksiyonun tamamen geri dönmesi birkaç hafta sürebilir. İyileşme sürecini desteklemek için fizyoterapiye başlamak faydalı olabilir.
Kalsifik Tendinitte Cerrahi Seçenekler
Barbotaj ve diğer konservatif yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda veya hastanın özel durumlarına bağlı olarak cerrahi müdahale bir seçenek haline gelebilir. En sık kullanılan cerrahi yöntem Omuz Artroskopisi‘dir.

Omuz Artroskopisi (Artroskopik Debridman) Nedir?
Artroskopik debridman, bir ameliyathanede, genel anestezi altında yapılan minimal invaziv bir cerrahi işlemdir.
- İşlem: Omuza açılan 2-3 küçük kesi (delik) aracılığıyla bir kamera (artroskop) yerleştirilir. Bu kamera sayesinde cerrah, omuz ekleminin ve tendonların içini ekrandan net bir şekilde görür. Ardından, diğer kesilerden sokulan özel cerrahi aletlerle kalsiyum birikimleri temizlenir.
- Ne zaman tercih edilir? Cerrahi genellikle şu durumlarda önerilir:
- Kalsifikasyona eşlik eden tendon yırtığı varsa,
- Kalsiyum birikimi çok yoğun ve yaygınsa,
- Barbotaj gibi ameliyatsız yöntemlerle yeterli sonuç alınamamışsa.
- İyileşme süreci: Ameliyat sonrası hastanın 1-3 hafta boyunca kol askısı kullanması gerekebilir. Eğer ameliyat sırasında tendon yırtığı da tamir edildiyse, bu süre 3-6 haftaya kadar uzayabilir. Ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırmak için fizik tedavi ve rehabilitasyon programı zorunludur.
Kalsifik tendinit, omuzda şiddetli ağrıya ve hareket kısıtlılığına yol açan inatçı bir hastalıktır. Ancak, bu durumun etkili ve kalıcı çözümleri mevcuttur. Hafif vakalarda dinlenme ve fizyoterapi yeterli olsa da, şiddetli ağrı ve yoğun kalsifikasyon durumlarında Barbotaj yöntemi ön plana çıkmaktadır.
Barbotaj, ameliyatsız, güvenli ve yüksek başarı oranına sahip bir tedavi yöntemidir. Ultrason eşliğinde kalsiyum birikimlerinin yıkanarak temizlenmesini sağlayan bu yöntem, hastaların ağrılarından kurtulmalarına ve normal yaşamlarına dönmelerine yardımcı olur. Eğer siz de uzun süredir devam eden omuz ağrısı çekiyorsanız, bir ortopedi veya fizik tedavi uzmanına danışarak omuzunuzdaki kalsifikasyonu Barbotaj yöntemiyle temizleme seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Bu, ağrıdan kurtulmak ve omuz sağlığınızı geri kazanmak için atabileceğiniz en önemli adımlardan biri olabilir.

