OMUZ KIRIĞI
Nisan 2, 2018
Omuz Protezi
Eylül 22, 2018

Kapalı omuz ameliyatı küçük kesiler yardımıyla yapılmaktadır. Bu yöntem sayesinde doku tahribi daha az olur ve iyileşme süreci açık ameliyatlara oranla çok daha hızlı gerçekleşir.

Kapalı Omuz Ameliyatı

Omuz, kol (humerus), köprücük (klavikula) ve kürek (skapula) kemiklerinden oluşmaktadır. Omuz eklemi hareketli yapısı gereği zarar görmeye son derece açıktır. Bu sebeple günlük aktiviteler sırasında bile sakatlanmalar ve yaralanmalar görülebilmektedir. Kapalı omuz ameliyatı, her omuz problemi için yapılmamakla birlikte birçok rahatsızlık için başarılı sonuçlar vermektedir.
Kapalı omuz ameliyatı küçük kesiler yardımıyla yapılmaktadır. Bu yöntem sayesinde doku tahribi daha az olur ve iyileşme süreci açık ameliyatlara oranla çok daha hızlı gerçekleşir. Kapalı omuz ameliyatı, ilk olarak 1970 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde yapılmıştır. Ülkemizde ise bu yöntem son 10 yıllık süreçte gelişme göstermiştir. Kapalı omuz ameliyatı açılan birkaç küçük delik ve optik bir görüntüleme cihazı yardımıyla yapılmaktadır. Büyük kesiler yapılmadığı ve kan kaybı gibi durumlar yaşanmadığı için açık ameliyatlara göre çok daha risksizdir. Ameliyat sonrasında da açık ameliyatlara oranla çok daha az ağrı ve şikayet görülmektedir. Bunun yanı sıra; büyük dikiş izleri kalmadığı için hastalarda estetik kaygılar ortaya çıkmamaktadır.
Kapalı omuz ameliyatı, kemik çıkıntılarının traşlanması, labrum yırtıklarının tamiri, eklem içi iltihaplı dokuların tedavisi, kistlerin çıkartılması, tekrarlayan omuz çıkıklarının tedavisi, rotator manşet yırtıklarının tedavisi gibi durumlarda kullanılan bir yöntemdir.

Kapalı omuz ameliyatı küçük kesiler yardımıyla yapılmaktadır. Bu yöntem sayesinde doku tahribi daha az olur ve iyileşme süreci açık ameliyatlara oranla çok daha hızlı gerçekleşir.

Kapalı omuz ameliyatı sırasında, hastanın durumuna göre; genel anestezi ya da lokal anestezi uygulanabilir. Ameliyatın ardından doktor tavsiyelerine uyulması halinde komplikasyonların ortaya çıkması düşük bir ihtimaldir. Genellikle bir günlük doktor gözetiminin ardından hastalar taburcu edilebilmektedir. Açık ameliyatlara oranla daha hızlı iyileşme gözlense de hastaya birkaç hafta istirahat etmesi önerilir. İstirahat süresince kol ve gövde bandajı, antibiyotik ve ağrı kesicilerin kullanılması tavsiye edilmektedir. Günlük aktivitelere dönebilmek için ameliyat sonrasındaki fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci önem taşımaktadır. Fizyoterapistin önereceği omuz egzersizleri aksatılmadan uygulanmalıdır. Bu egzersizler omzun güçlenmesi noktasında gerekli ve önemlidir. Hastanın eski sağlığına kavuşması başarılı bir ameliyat kadar başarılı bir rehabilitasyon sürecine de bağlıdır.
Kapalı omuz ameliyatının başarılı olması, hekimin tecrübesi ve ameliyat tekniğine hakimiyeti, hastalığın geç kalınmadan teşhis edilmiş olması, hastanın ameliyat öncesinde ve sonrasında hekimlerin önerilerinin dışına çıkmadan iyileşme sürecine katkıda bulunmasıyla doğrudan ilgilidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »